歌詞

Elest Meclisi'ni hatırlamıyorum Ama soğuk Erzurum gecelerinde dedemi hatırlıyorum Allah rahmet eylesin Üç kız kardeşimle bana seni anlatırdı dedem Sert mizaçlı biriydi ama konu sen olunca ağladığına şahit olurduk Babam köy meydanında oyun oynarken annesiz kaldığını haber vermişler Babam da 6 yaşındaymış Efendim senin gibi O da dedemden duyduklarını anlatırdı bize Allah babama da rahmet eylesin senin hatırına Soğuk Erzurum gecelerinde gözlerini Duydum Efendim, o simsiyah gözlerini Gözlerinin beyazına kırmızılık hâkimmiş Hz. Nuh'un gözleri gibi Ağlar gibiymiş gözlerin Senin bu hüznün müdür bizi deli divane eden? Hüznün müdür kalbimizde seni bir tane eden? Onun için mi biz ne zaman hayal etsek gözlerini ağlar gibiyiz? Ümmü Mabedi duydum hicrette çadırını ziyaret ettiğin seni anlatıyordu "Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlıydı, zayıf ve ince de değildi Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı Saçıyla kirpik ve sakalları gümrahtı, sesi kalındı Sustuğu zaman vakarlı, konuştuğu zaman da heybetliydi Çok tatlı konuşuyordu, orta boyluydu Bakan kimse ne kısa ne de uzun olduğunu hissederdi Üç kişinin arasında en güzel görüneni ve nur yüzlü olanıydı Arkadaşları ortalarına almış durumda hep onu dinlerler Buyurduğu zaman da hemen buyruğunu yerine getirirlerdi Konuşması tok ve kararlıydı." Yürüyüşünü duydum Efendim Ebu Atabe'den "Yürürken kuvvetli adımlarla yürürdü Ayaklarını yerden biraz kaldırıp önlerine hafif eğilerek yürürlerdi Ayaklarını ses çıkarıp toz kaldıracak şekilde yere sert vurmazlar Adımlarını uzun ve seri atmakla birlikte Sükûnet ve vakar üz're yürürlerdi Yürürken sanki meyilli ve engebeli Bir yerden iniyor gibi görünürlerdi Bir tarafa dönüp baktıklarında bütün vücutlarıyla birlikte dönerlerdi Rastgele sağa sola bakmazlardı Yere bakışları göğe bakışlarından daha çoktu Çoğunlukla göz ucuyla bakarlardı Ashabı ile birlikte yürürken onları Öne geçirir kendileri arkada yürürlerdi Yolda karşılaştığı kimselere onlardan önce hemen selam verirdi. " Ebu Hureyre'yi duydum seni anlatıyordu "Ben Rasulullah Efendimizden daha güzel birisini göremedim." diyordu "Sanki güneş O'nun mübarek yüzünde devrediyor gibiydi Peygamber Efendimizden daha hızlı yürüyen birisini de görmedim Yürürken adete yeryüzü ayakları altında dürülürdü Bizler arkalarından giderken Geri almamak için büyük çaba sarf ederdik." Kayle bin Mahreme'yi duydum oturuşunu anlatıyordu "Resulullah'ı sonsuz bir alçak gönüllülük Ve tevazu içinde otururken görünce Heybetinden vücudum titremeye başladı." Cabir bin Semure de diyor ki "Ben Peygamber Efendimizi sol tarafına Konmuş bir yastığa dayanmış vaziyette gördüm." Konuşmanı duydum Aişe annemizden "O, sizin konuştuğunuz gibi Lafları çabuk çabuk ve peş peşe sıralamazdı."diyor "Sözleri az ve özdü Hâlbuki sizler cümleleri birbirine ekleyip duruyorsunuz Allah Resulü çok veciz konuşurdu Böyle konuşmasını kendisine Allah katından Cebrail getirmişti Kısa cümleler içinde bütün maksadını yansıtırdı Veciz sözlü cümleler söylerdi Sözlerinde ne fazlalık ne de eksiklik bulunurdu Kelimeleri bir ahenk içinde birbirini izlerdi Sesi gürdü ve tatlıydı Gerektiğinde konuşurdu, kötü laflar etmezdi Hiddetli ve hiddetsiz anlarında hep Hakk'ı söylerdi Sahabelerinin yüzlerine karşı son derece güler ve gülümserdi." Elest Meclisi'ni hatırlamıyorum ama Soğuk Erzurum gecelerinde seni duyduğumu hatırlıyorum
Writer(s): Taner Demiralp, Dursun Ali Erzincanli Lyrics powered by www.musixmatch.com
instagramSharePathic_arrow_out