Demirden makinaya, makinadan ateşe
Ateşten dumana, namludan havaya.
Tehlike çanları çalıyor adamım
Havadaki boş kovanları yakala.
Bir bedel ödenecek ama nerede
Alacaklı benim, borç şişenin dibinde
Kış gelmeden bahar yok kimseye
Ya da diğer seçenek vur al enseye
Düşünmeye başlama zahmet olur.
Besta senin yerine bir avukat bulur.
Mütevaziliğinde bir sınırı var ama
Herkes er geç, kendi yerine konulur.
Yol yakınken, dön istersen
Bu bir akıl oyunudur.
Sonrası tokat olur
Çaresiz suratının gülüşüne gelişine vurulur.
Elimizde şişe, zarımız düşeşe, vururuz gelişine, gel.
Taş koyarız kararan gecede hileli bir işe
Kafamız dümanlı, gözümüz kısılı, yasılı sırtımız ağaç.
Sabahın köründe buluruz evini bize bir pencere aç.
Bu bebeyi, nemeyi yakıyor geceyi
Varilin başında dur.
Uzat ellerini kapayıp çeneyi sıra sende
Vur ciğere vur.
Düşünüp sebebi sonucu, nasılı nedeni
Var mı bir önemi
Kurup hayalini, yaşayıp kaderi
Serseri Serbest Stili.
Yaklaş masamıza otur.
Ne kazandıysak yarısı da senin.
Para sıcak, mevzu derin
Bizim mahallenin av mevsimi günahkara serin.
Ama ben de üşüyorum.
Bize gel, gelmezsen yola çıkıyorum.
Akşamı bana sabahı sana.
Dillere gelmeyen yıllara üzülüyorum.
Elimizde şişe, zarımız düşeşe, vururuz gelişine, gel.
Taş koyarız kararan gecede hileli bir işe
Kafamız dümanlı, gözümüz kısılı, yasılı sırtımız ağaç.
Sabahın köründe buluruz evini bize bir pencere aç.
