Beyrut

Üşürsün meleğim bak yağmurda durma Kanatlarım senin gel, gel altında saklan Bir ömür vaadedildi bir günlük yasakla Çiğnenince kaybedildi masum olan o aşklar Saçımda tane tane yavaştan beyazlar İsli paslı kirli yırtık eski bir çarıkla Yürürüm eski Beyrut'ta yalnız usulca Her adım da her karışta her bir yanında Sarımsı bir ışıkta kaçarım kendi benliğimden Kayıp şehrin yollarında bulunmam ne içten Yerini bulamam boşuna yorma yorma beni be işte İster kaçıp kurtul ister köşede kal ve dinle Denerim adımım geriye doğru gelirken inişler Karma karışık yollar yine karmakarışık işler Caddelerde lambalar da tıkanır tüm geçişler Kapanır önüme serilen kapılar kapalıdır kilitler Çekilir gözüme göremem yönümü çekilir gözüme miller Dirilir kalpte patlayan mayınlar dirilir hisler Fayda vermez kul puluyla toparlanıpta gitmek Al bavulun al sırtına artık geriye dönmem Gömüldü genç yaşımda canlı canlı düşler Medcezirler ülkesinde tükenmez ümitler Kaldırımların başında gözlerimde yaşlar Arada alıyor yerini tatlım tatlı tebessümler Üşürsün meleğim bak yağmurda durma Kanatlarım senin gel, gel altında saklan Bir ömür vaadedildi bir günlük yasakla Çiğnenince kaybedildi masum olan o aşklar Saçımda tane tane yavaştan beyazlar İsli paslı kirli yırtık eski bir çarıkla Yürürüm eski Beyrut'ta yalnız usulca Her adım da her karışta her bir yanında Düştüm de kördüm ya gözlerin de gördüm Kalbindeki başkasıydı ben yanında düştüm Parçalandım pare pare oldum amma sustum Sen gül diye her yangına atlayıpta durdum Yarınların hasret yeli bağrımda bi kasvet gibi Kırmış beni benden alıp vurmuş başa ağrın deli Bir virane bir Zemheri bir firari bir tan yeli Vurduğunda anladım ki yalnızlığım bulmuş beni Yolumda yokuşlar var doruklara donmuşlar ah Bahara küs güller var kızmışlar küsmüşler ah İnsanlar kırgınlara, alışmış soygunlara Kalplere taşlaşmışlar susmuşlar yanlışlara Kabuslar dinmez artık kaybederken her şeyi Tutunca bir dalından kırılır kol ve gövdesi Kaybettim kendimi bağlanınca ellerim Kelebek oldu fırtınaya çarpışan tüm hallerim Üşürsün meleğim bak yağmurda durma Kanatlarım senin gel, gel altında saklan Bir ömür vaadedildi bir günlük yasakla Çiğnenince kaybedildi masum olan o aşklar Saçımda tane tane yavaştan beyazlar İsli paslı kirli yırtık eski bir çarıkla Yürürüm eski Beyrut'ta yalnız usulca Her adım da her karışta her bir yanında